20 Temmuz 2021

Yeryüzünde Bir An İçin Muhteşemiz - Ocean Vuong

 

Amerika, Vietnam'a ilk bombayı attığında tarih 8 Mart 1965 idi. Bu, uzun sürecek bir kısırdöngünün başlangıcıydı. Amerikan askerleri neden Vietnam'da olduklarını hiçbir zaman anlamadılar. Vietnamlılar yaşadıkları kabustan uzun süre uyanamadılar. Vietnam'a atılan tonlarca bomba bu savaşı anlatmaya yetmiyor. Tecavüzler, işkence, eve dönünce intihar eden askerler aslında orada neler yaşanmış olabileceğini bize daha iyi anlatıyor. 

Yeryüzünde Bir An İçin Muhteşemiz, bir Vietnam Savaşı kitabı, evet. Ama aynı zamanda bu savaşı başlatmamış, buna karşılık hayatları boyunca bunun bedelini ödemiş insanların kitabı. 

Bu kitap okuma yazma bilmeyen bir kadına oğlu tarafından yazılmış bir mektup. Babası beyaz bir Amerikalı olan, Vietnam'da olması gerekenden fazla beyaz, Amerika'da ise fazla sarı olan ve her an bu farklılığı hatırlatılan Anne'ye oğlu "Küçük Köpek" tarafından yazılan bir iç döküş. 

Şair Ocean Vuong'un ilk romanı olan bu kitap, başlangıçta fazla metaforik ve şiirsel diliyle beni zorladı. Zaman zaman kopuk gelen anlatım, kitabın ikinci yarısından sonra konu derinleşince daha az umursadığım bir detay oldu. Sonuçta kitabın kapağını "sevdim" hissiyle kapattım. 

10 Temmuz 2021

Ben, Kirke - Madeline Miller

 


Pek çok yazara ilham kaynağı olan mitolojik kahraman Kirke'yi bu kez kendi sesinden kendi soluğundan okuyoruz. 

Güneş'in kızı, Aiaie'nin cadısı, Prometheus'a merhamet eden, Athena'ya kafa tutan, aslanlara ve kurtlara söz geçiren, koca mürettabatları domuza çeviren Tanrıça Kirke, Madeline Miller'ın yeniden yazımıyla tekrar bizi selamlıyor.  

Çok az mitoloji bilgisiyle bile okunabilecek kitap, bildiğimiz hikayelere de yaptığı göndermelerle de dikkat çekiyor. 

06 Temmuz 2021

Ağaçkakan - Tom Robbins


Öykü sevdiğim bir tür değildi. Neden mi? İçine giremediğimi, girdiğimde de bitiverdiğini düşünüyordum. Sanırım bu düşüncede öyküyü -yanlış bir biçimde- romanın kısası olarak algılamanın etkisi büyük. 

Bu sene bir dizi nedenle, öykünün bambaşka bir tür olduğu gerçeğini -bu yaşımda- keşfettim. Bu keşif çok keyifli oldu zira bir sürü öykünün kapısını araladı bana. Öykü kitaplarını baştan başlayıp sonuna kadar okuduğum gibi, çoğu zaman da, aralarından seçtiklerimi okuyarak da sevdim. Bunun teknik zorluğu buraya dökümünü yapamamak oldu sadece. Ama belki bir ara bir öykü yazısı yazarım. 

Öykünün yoğun ritmine alışan zihnim bu kez de romanda bocalamaya başladı :) Okuyorsun okuyorsun bir türlü bir şey olmuyor, bir konuya bağlanmıyor gibi bir sabırsızlık yaşamaya başladım. Bir tür futbol basketbol maçı izleme farkı gibi. Birinde bir gol atana kadar 90 dakika koşuyorsun öbüründe bir o potaya bir potaya üçlükler havada uçuşuyor. 

Bu zorluğun üstesinden gelmek için "neşeli" bir roman kattım araya. 

Tom Robbins hep bizimle kafa bulur, keyiflidir. Nitekim Ağaçkakan da keyifliydi. 

Dünyaca meşhur bir bombacı olan Bernard ile devrik bir kraliyet ailesinin prensesi Leigh-Cheri'nin aşkını anlatıyor Ağaçkakan. Bir Tom Robbins romanı daha fazla özetlenemez bence. Yine kainatın sınırlarında dolaşıp Camel sigara paketindeki sırları çözüp bir tavan arasında mahpus hayatı yaşayıp Robbins'in zihninin hızına yetişmeye çalıştık bu kitapta da.