dizi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dizi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

01 Kasım 2020

Rita

 


Asi ruhlu, isyankar, güzel öğretmen Rita (Mille Dinesen) ile maalesef vedalaştık. Başlangıçta kahvaltı eğlencesi olarak başladığım Rita'ya bağlandım. Onun sadece itiraz etmek için itiraz eden biri olmadığını derin bir vicdan taşıdığını gördüm, sevdim Rita'yı. 

Rita, sık sık tekrarladığı gibi çocukları yetişkinlerden (çoğu zaman ebeveynlerinden) korumak için öğretmen olmuştu. Çünkü bir zamanlar kendisinin de yetişkinlerden korunmaya ihtiyacı vardı. Eğlenceli, hazır cevap ama bir o kadar da vicdanlı Rita tam 5 sezon boyunca sıkmadan izletti kendini. 

Danimarka yapımı olması nedeniyle bu ülkenin eğitim sistemine de bakış atmamızı sağlıyor dizi. Oooo aradaki fark bin yıl diyeceğim, evet bu bir geyik ama; gerçekten gündemlerindeki konularla bizim gündemimiz arasında epey bir fark var. Efendim şekerli gıdaların tüketilmesi, iklim değişikliği, bütün derslerde başarılı olan öğrenciler hayatta başarısızlıkla karşılaşınca tökezler mi, akran zorbalığı, göçmen öğrencilerin entegrasyonu gibi gibi... pekçok konu Danimarka'nın ve eğitim sisteminin gündeminde anlaşılan. Bizim böyle dertlerimiz bildiğiniz gibi yok, o yüzden dizilere de konu olmuyor tabi. 

Ne diyeyim izledim, beğendim, pişman değilim. Yine olsa yine izlerdim ama ne yazık ki finali yapılmış dizinin.  


07 Temmuz 2020

Herkes gider Mersin’e ben giderim tersine


Bu sıcakta yapılacak en iyi şey Mersin’in tersine bir yerlere gitmek olabilir, yanlış bir söz değil bence J
Ben dizi deyince kendi halinde yapımları seviyorum. Sevdiklerimden biri de Dead To Me oldu.
Kocasını bir kazada kaybeden Jen ve arkadaşı Judy’nin başına gelenlerin anlatıldığı dizi, hiç yormadan hoşça vakit geçirttiriyor.
Orta yaşlı iki kadını dizinin başrolüne koymaya cesaret ettikleri için yapımcıları da yürekten alkışlıyorum!!! Bir sezon daha olacakmış galiba.
Dizinin başrol oyuncularından Christina Applegate bize hiç de yabancı değil. Yıllar yıllar öncenin fenomen dizisi Married With Children’daki Kelly Bundy’den başkası değil Applegate.


06 Temmuz 2020

Kadın kahramanlar anlaşılmak istiyor


Kovid salgınına kadar dizi izleyen biri olmadım. O bitmek tükenmek bilmeyen sezonlar gözümü korkuttu sanırım. Salgınla birlikte eve gönderilince, konsantrasyon da minimuma düşünce, başladım dizi izlemeye… İlk önce mini mini–unortodoks, dead to me vs.- sonrasında kapsamı daha genişleterek.

Kadın kahramanlı kitaplar, filmler hoşuma gidiyor. Dizilerde de bu kural değişmedi. Agatha Christie’nin geçkin ama merakından hiçbir şey yitirmemiş kasaba gizem çözücü teyzesi Miss Marple’dan bu yana zaten hastasıyım kadın dedektiflerin. Marcella da belki bu yüzden ilgimi çekti. Standart bir güzel olmaması ve tipik mükemmel başkahramandan uzak oluşu da cazibeli ayrıca.


Marcella: Başrolünde Anna Friel'in yer aldığı dizi

Geçmiş defterleri kapat(a)madığı için ruh hali sürekli gelgitler içinde çalkalanan bu güzel, delibozuk dedektifin maceralarını izlerken, etrafındaki alt notaları odunsu heriflerin hiçbirinin Marcella’yı anlamadığını düşündüm. Atlatmanın çok zor olduğu bir konuyla boğuşurken, bu güzelim kadın kahramanın ne kadar yalnız ve anlaşılmak istediğini düşündüm sık sık.


Marcella’yı izlerken bir yandan da Kıymetli Şeylerin Tanzimi’ni okudum. Bu çok karakterli naif kitabın kadın kahramanlarından biri olan Gülemdam adeta bütün kadın kahramanların sesi olmuş gibi geldi bana:

Gülendam ne istiyor?

Gülendam sevilmek, beğenilmek, anlaşılmak, hoş görülmek, şımartılmak hoşa gitmek , ne yapsa yine sonunda vazgeçilmemek, kıymet görmek kendini güvende hissetmek istiyor.