Mor Salkımlı Ev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mor Salkımlı Ev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Aralık 2020

Mor Salkımlı Ev - Türk'ün Ateşle İmtihanı - Halide Edip Adıvar




Anı kitaplarını, otobiyografileri, biyografileri, mektupları, günlükleri okumayı seviyorum. Bir yazarın anılarını okumuşsam üzerine romanlarını okumayı daha çok seviyorum. Satır aralarındaki ipuçlarını bulmak keyifli geliyor. Dönemi daha iyi kavrıyorum. Neyi, neden anlattığını, hangi karakterden ilham aldığını, yaşadığı dönemin izlerini bulmak, tahmin etmek hoşuma gidiyor.  

Bu ara çokça çağdaş edebiyat okuduğum için elim eskilere gitti. Halide Edip Adıvar'ın Sinekli Bakkal'ını okuyacaktım. Baktım yanında Mor Salkımlı Ev duruyor. Ne zaman almışım hatırlamıyorum. Hatta roman sanıyorum, baktım anıları. Doğduğu 1884 yılından başlayıp 1918 yılına kadarki dönemi kapsıyor. Yani Abdulhamit'ten Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadarki dönem. Sizi bilmem, ben toplumsal dönüşümün hızlı olduğu zamanlarda insanların ne düşündüklerini, yaşadıklarını hep merak ederim. Bu ilk elden olunca daha da güzel oluyor. 

Sonuçta, Sinekli Bakkal'a niyet, Mor Salkımlı Ev'e kısmet başladım okumaya. 

İstanbul'da Abdulhamit Döneminde başlayan anılar, çok kültürlü çok renkli imparatorluğun bir de çöküş dönemine denk geldiği için tam cümbüş. Habeş, Çerkez halayıklar, lalalar, Yahudiler, Hristiyanlar, Kürt ağalar... sarayın artan baskısı, değişen toplumsal hayat, isimleri tarihe geçecek paşaların, düşünce ve fikir insanlarının bulunduğu bir ortamda geçen acısıyla tatlısıyla bir çocukluk.  

Jön Türkler, sonrasında İttihat Terakki, İzmir'in işgali, Halide Hanım'ın kürsüye çıktığı meşhur Sultan Ahmet mitingi, yavaş yavaş şekillenen Milli Mücadele. Anıların ilk cildi Mor Salkımlı Ev, 1918'de sona eriyor. Sevdim bu bölümü. 

Kitap bitti. Bakınırken anladım ki, bir de devamı var anıların. Türk'ün Ateşle İmtihanı. Bu ikinci kısım 1918'de İngilizlerin İstanbul'u işgaliyle Halide Hanım'ın Anadolu geçişi ile başlıyor, Cumhuriyet'in ilan edildiği tarihte son buluyor. İlk kitabın aksine, bu kitapta bir mesafe hissettim. Bazı olayları ima ederek geçiyor, bazılarında kanaat bildirmiyor. Cumhuriyet'in ilanından sonra yaşadığı fikir ayrılığı ile uzun süre yurtdışında yaşadığı da gözönünde bulundurularsa, kendini gizlemiş sanki Halide Hanım. Sonuçta anlattığı dönem itibariyle yine de ilgi çekici ve okunası bence. Anıların bonusu 1920'lerin Ankarası'na gitmek oldu benim için. Çiftlik, Kalaba, Ankara halkı ilginçti.