20 Eylül 2021

Bizim Zamanımız - Sinem Sal


Sinem Sal'ın ironik ve zeka dolu diliyle yarattığı Hasköylü Mihrap, annesi ve mahallesindeki pek çok "ablanın" hikayesi bu kitap. Evet kadınlarla dolu Bizim Zamanımız... 

Mihrap bana 90'ların Sıdıka karakterini anımsattı biraz. (Kitap da o yıllarda geçiyor zaten.) Başına gelen olumsuzlukların üstesinden zekasıyla ve espri anlayışıyla gelen -acaba gerçekten gelebiliyor mu- kendiyle dalga geçebilen Mihrap'ı bir hamlede okudum, bitti. 


11 Eylül 2021

Ağabey - Mahir Güven


Ağabey, Fransa'da yaşayan Suriye göçmeni iki erkek kardeşin hikayesi... 

Göçmen ve göçmenlik, güncel fakat üzerinde konuşmak ve düşünmek için uygun ortam yaratılamayan bir konu bence. Şu ortamda sağlıklı bir biçimde ele almak neredeyse imkansız. Herkes bulunduğu tarafın ateşli savunucusu. Ağabey, göçmen olmanın, yırtma isteğinin, köklerin ve köksüzlüğün romanı. Bize, bu güncel konuyu sakin, ajitasyona girmeden anlama ve üzerinde düşünme fırsatı tanıyor. 

Kitap, göçmenlerin yaşadığı Fransa banliyösünün müthiş argosuyla bezeli yazılmış. Kitabı çevirenin argoyu kullanma kabiliyetine hayran olmamak da elde değil.  

Fransız Teğmenin Kadını - John Fowles



Fowles yine yapıyor yapacağını... Koleksiyoncu, Büyücü, Fransız Teğmenin Kadını hepsi birbirinden ne kadar farklı kitaplar ve tarzlar. Fowles'ın bu kitapları yazarken dünyaya "nanik" yaptığını düşünmeden edemiyorum. 

Fransız Teğmenin Kadını ile Viktoryan dönemin o tuhaf ahlak anlayışını ortaya koyarak müthiş bir atmosfer yaratan Fowles, kitap boyunca ara ara dönüp bize seslenerek Tanrı anlatıcı rolüyle şaşırtıcı bir mizah anlayışı geliştiriyor. 

Roman, dünya tarihinin belki de en tutucu döneminde aristokrat Charles ve özgür ruhlu Sarah arasındaki uçuk kaçık aşk hikayesini konu ediniyor. 

Sarah'a duyduğu aşkı kabullemesi bile bir hayli zaman alan Charles'in hayatı, nişanlısına verdiği söz, toplumsal statüsünün sarsılması riski, sınıfından beklenilenler ile hissettikleri arasındaki yaman çelişki içinde müthiş bir gerilime sahne oluyor. 

Her seferinde Fowles'ı okumanın çok deneysel, çok neşeli fakat aynı zamanda gerilimli olduğunu düşünüyorum.