31 Ekim 2021

Marc Chagall - Hayatım



Marc Chagall’ın henüz 34 yaşında tamamladığı (97 yaşında öldüğü düşünülürse, hayatının sadece üçte biri) otobiyografisi Hayatım, çocukluğunu, ailesini, eşi Bella’ya olan aşkını, tablolarını ve sanatını anlatıyor.

Kübizm, Fovizm gibi pekçok sanat akımının altın çağında Chagall, başlangıçta kabul görmekte zorlansa da hisleriyle kendi yolunu bulmayı başarıyor. Doğduğu ve tablolarında sıkça resmettiği Belarus’un Vitebsk şehri, Paris yılları, Berlin, Bolşevik Devrimi sonrası Rusya’da yaşadıkları da otobiyografinin satırlarında yer buluyor.

Profesyonel bir kalem değil elbette Chagall, tam da böyle olduğu için kitabı okurken tabloları, renkleri, hissettirdiklerini zihnimizde canlandırabiliyor; birlikte yerçekime meydan okuyabiliyoruz.


 









 

18 Ekim 2021

En Mavi Göz - Toni Morrison

 

Küçük bir kız çocuğu Pecola ve en büyük dileği "En Mavi Gözlere" sahip olmak... 

Toni Morrison, Amerika Birleşik Devletleri'nin Ohio Eyaleti'nin Loraine bölgesinde siyahi Pecola'nın hikayesini anlatır bize. Kitap, bedeninde doğuştan gelen renklerin bile değişmesini isteyecek kadar öteki olduğunu hissetmiş Pecola'nın nasıl bu noktaya savrulduğunun da hikayesidir aynı zamanda. Uzun zamandır kitapların konularından ziyade nasıl anlattıklarıyla ilgilenir oldum. Buraya aslında konuları değil üzerimde etkili oldukları noktayı yazmaya çalışıyorum bu nedenle. 

Bu kitapta da beni en çok etkileyen sanırım sakin küçük mahalle insanının doğruyu yanlışı çok iyi bilmesine rağmen olan bitene sadece izleyici kalması ve pasif davranışının kötülüğü harlaması olduğunu düşünüyorum. 

Toni Morrison kitabın sonuna çok samimi bir özeleştiri notu eklemiş. Büyük yazar ve kompleksiz olmak böyle bir dedim notu okuyunca. Şunları şunları yeterince iyi anlatmayı başaramadım, sonraki versiyonda düzenledim falan demiş.  

07 Ekim 2021

Nezaket Kuralları - Amor Towles



"Francie'lerin avlusundaki tek ağaç ne çamdı ne de baldıran. Dallarından çıkan yeşil sap kümelerinin üstünde sivri uçlu yaprakları vardı. Bu yapraklar sürü sürü açılmış yeşil şemsiyeleri andırırlardı. Kimileri Tuba ağacı derlerdi buna. Tohumları nereye düşerse düşsün, oradan gökyüzüne erişmeye çalışan bir ağaç biterdi. Çevresi tahta perdeli arsalarda, bakımsız süprüntü kümelerinin arasında büyürdü ve betonda yetişen tek ağaç oydu. Gürdü ama yalnızca yoksul mahallerde biterdi ve insanı bıktıracak kadar çoktu."

Bir Genç Kız Yetişiyor, Betty Smith, Çeviren Nihal Yeğinobalı

Okuduğum kitaplar genelde zihnimden uçup gidiyor. Belki tortusu bir yerlerde kalıyordur, bilemiyorum. Çocukluğumda okuduğum Bir Genç Kız Yetişiyor kitabının girişindeki üstteki paragrafı hiç unutmamışım. Unutmamışım diyorum çünkü kitap yıllar yıllar sonra elime düştüğünde paragrafı şaşırtıcı ölçüde eksiksiz tamamladım zihnimden. 

Bu paragrafta geçen Tuba ağacı gerçekten çok tuhaf. Cennet ağacı olarak da biliniyor. Ters bir ağaç diye anlatılıyor. Hayali diyen de var. "Bütün zorluklara rağmen büyüyen ama insanı bıktıracak kadar çok olan" bu ağaç Bir Genç Kız Yetişiyor kitabında, Brooklyli yoksul Francie'yi simgeliyordu.  

Tuba Ağacı

Bütün bu lafı dolandırmalarımın sebebi elbette Nezaket Kuralları'nı anlatmak için. 1937'ler Manhattan'ında gencecik bir kadının, "Katey"nin hayata tutunma serüvenini anlatıyor kitap. Kitabı okurken hissettiğim "özellikle yaşamın çok başındaysan, her türlü zorluğa rağmen hayata tutunmak mümkün ve güzel bir hayat olasılığı da akıldışı değil" duygusu... Ve bahsettiğim her iki kitapta da bu his aynıydı. Adeta bir ruh komşuluğu var iki kitap arasında. 

Bazı kitaplar okunurken o kadar uzaklara götürüyor ki, acaba gittiğim o yerden dolayı mı yazarın maharetinden dolayı mı bu kadar sevdim bilemiyorum diye düşünüyorum. Nezaket Kuralları da benim için böyle bir kitap oldu; aldı götürdü uzaklara.  

01 Ekim 2021

Bütün İyiler Biraz Küskündür - Nilay Örnek


Nilay Örnek'i gazetecilik yaparken bilmezdim. Bunda biraz da mutfakta çalışmasının ve İstanbul'da olmasının etkisi var sanırım. "Nasıl Olunur?" isimli podcastleriyle tanıdım ve sevdim. Öfkeli ama enerjisi yüksek, ülkenin koşullarından bıkkın ama çalışkan, üretken, araştıran, merak eden kişiliği üzerimde olumlu bir etki yaratıyor :) Ataköy Sahilinin korkunç dönüşümünü ele aldığı yazı dizisini okuduktan sonra kitabını almaya karar verdim. Kimi eski çoğu yeni köşe yazısı formatında yazılmış, güne, gelecek not düşülmüş yazılar bunlar. Öfkelerimizde çokça ortaklaşıyoruz kendisiyle. Kapak tasarımı ne hoş değil mi?