Azıcık söyleneyim hemen kitabı anlatıcam....
Malum korona patladı iyice, ben de işe yürüyerek gitmek zorunda kalıyorum. Bir yandan tembelliğimin darbe alması bir yandan sıcak hava derken, yoruluyorum, erkenden uykum geliyor. Elime aldığım kitabı iki sayfa okuyup uyuyorum. Efenim kısaca bu mazaretlerle okuyamıyorum, okuyamayınca kendimi tazeleyemiyorum falan filan... Dertliyim yani bu aralar... Ama toparlayacağım.
Şimdi kitabın adına uyumla masum oğlumun tuttuğu kitaba zıplıyorum...
Ian McEwan'ı Kefaret'ten bu yana seviyorum. İnsanın derinlerine inmeyi ve her defasında ele aldıklarıyla şaşırtmayı biliyor. Üslubu da her daim akıcı, merak uyandırıcı.
Masumiyet ya da Özel İlişki yazarın bir yerde okuduğum, bahsedilen, duyduğum bir kitabı değildi, tesadüfen -muhtemelen üslubuna güvenerek- alıp atmışım kütüphaneye. Daha önce Suçsuz adıyla yayımlanmış. Hitchcock'un Gizli Teşkilatı filmini izleyenlere yakın gelecek bir konusu var kitabın.
İkinci Dünya Savaşı sona ermiş, artık Soğuk Savaş başlamıştır.
25 yaşındaki deneyimsiz, biraz içe kapanık, hayatı tanımamış, posta servisi memuru İngiliz kahramanımız Leonard Marnham, Almanya Berlin'e Amerikalılar ve İngilizlerin ortak çalıştığı tarihe "Altın Operasyon" adıyla geçen gizli bir operasyonda görev almak için ayak basar. Operasyonun amacı, Amerikalılar ve İngilizlerin, Doğu Berlin ile Sovyetler arasındaki gizli haberleşemelerini dinlemek üzere bir tünel kazmaları ve elektronik haberleşme yollarına sızmaya çalışmalarıdır. Marnham da teknisyen olarak bu operasyonda görev alır. Arka planımız bu.
Şehirdeki görevi sırasında tanıştığı Maria ile nişanlanan Marnham, hiç ummadığı bir anda Maria'nın alkolik ve kavgacı eski kocası Otto'yu hayatında bulur. Bu karşılaşma, ikilinin ilişkisini de operasyonun seyrini de dramatik bir biçimde değiştirir.
McEwan, masum görünen bir insanın, kendisinin dışında gelişen olaylar karşısında aldığı tavrı gözlemlememiz için bize bir deney imkanı sunarken; masumiyet nedir, insan iradesi olayların gelişimini ne ölçüde değiştirebilir, insanın sınırları nelerdir sorularını sorduruyor. Özellikle kitabın yarısından sonrası bir polisiye roman tadında ve akıcılığında ilerliyor. Tavsiye olunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder