31 Temmuz 2020
Amadeus
25 Temmuz 2020
Edebiyat ve Patates Turtası Derneği
21 Temmuz 2020
Kayıp Çocuk Arşivi ya da Kaldıramadığımız Gerçekler
Valeria Luiselli ilk kez tanıştığım bir yazar. Kayıp Çocuk Arşivi'ni de düşüncelerine önem verdiğim birkaç kişinin paylaşımlarında gördüm ve okumaya karar verdim.
New York'tan başlayıp Meksika'da son bulan bu sarsıcı yol hikayesi, kaldıramadığım acı gerçeklerden birine işaret ettiği için okuması hayli zahmetli oldu. Kitabın neredeyse dörtte üçü -yazarın tercihi üzerine- gevşek, inişleri çıkışları olmayan bir tempoda ilerledi, meğer bu bizi bir şeylere hazırlamak içinmiş ve pek gerekliymiş.
New York'da
işitsel peyzaj projesinde çalışan ve eskiden gazeteci olan bir kadın,
akustemoloji uzmanı bir adam. Kitap boyunca isimleri hiç öğrenemiyoruz. Onlar
adam ve kadın, anne ve baba. Kadının 5 yaşında bir kızı var, adamın da 10
yaşında bir oğlu. Proje ile New York'da konuşulan dillerin ses haritası
çıkarılmak isteniyor. Projenin kendi dışında oldukça sıradan bir kadın ve adam
hikayesi buraya kadar.
Kadının
kökleri Meksika'ya dayanıyor. Meksika bizim için önemli bir ülke çünkü
Amerika'ya Meksika, El Salvador, Guetemala, Honduras'tan gibi birçok Orta
Amerika ülkesinden her yıl yüzlerce çocuk geliyor. Meksika'dan gelen çocuklar
-tuhaf bir yasanın kurbanı olarak- hemen sınır dışı edilirken, diğer Orta Amerika ülkelerinden gelen çocukların
sınırdışı edilmeleri için mahkemeye çıkmaları gerekiyor, eğer ülkelerinde kötü
muameleye, ırk, din, dil ayrımına maruz kaldıklarını ispatlarlarsa kalabiliyorlar.
Bu çocuklar yanlarında bir yetişkin olmadan, yiyecekleri yemek, içecekleri su
olmadan binlerce kilometrelik yolları, çölleri aşarak Amerika'ya ulaşmaya
çalışıyorlar. Ülkelerindeki suç, şiddet ortamı ve yoksulluktan kaçan çocukların
pek çoğu başarılı olamıyor, kayıp çocuklar haline geliyorlar. Uzun yıllara
yayılan bu dramda aileler dağılıyor, çocuklar hayatta kalsa bile belirsiz bir
geleceğe doğru adım atıyor.
Bütün
bunları okumak yeterince sarsıcı değilmiş gibi, yazarın anlatıcı olan kadından
sözü 10 yaşındaki oğlana vermesiyle bir kez daha sert bir yumruk yiyoruz.
Kitap
boyunca bana eşlik eden duygu ise şu oldu: Karakterler üzerinden anlatılan bu
hikayenin niceleri her gün yaşanıyor. Ve evet bunlar gerçeğe çok yakın
kurgular. Okuması gerçekten zahmetli bu kitabı tavsiye ederken kaldıramadığımız
gerçekler konusunda uyarıyorum: hazır değilseniz sarsabilir.
19 Temmuz 2020
İki Papa
17 Temmuz 2020
Deli ve Dahi - Kelimelerin Bize Anlattıkları
14 Temmuz 2020
Adalet Ağaoğlu
Nefesini tut, şimdi bırak
Nefesini Tut, haberlerde, reklamlarda yüzeyde anlatılanların arkasındaki gerçekleri bilseydik, arkadaşlarımızın, ailemizin söylediklerini değil de gerçekten düşündüklerini bilseydik, ne olurdu sorusuna yanıt arıyor.
Başrollerinde Güray Özcan, Ayşe Tunaboylu'nun rol aldığı 2018 yapımı bu kısa filmin almadığı ödül kalmamış.
12 Temmuz 2020
Süper Kahramanlar Emekli Olur Mu?
11 Temmuz 2020
Hayallerin Peşinde
Modern Amerikan klasikleri arasında kabul edilen Richard Yates'in 1961 yılında yayımlanan Revolutinary Road kitabını, yönetmen Sam Mendes başarıyla sinemaya uyarlamış. Türkiye'de Hayallerin Peşinde olarak bilinen 2008 yapımı filmin başrolünde Kate Winslet ve Leonardo DiCaprio yer alıyor.
Erken bir dönemde "Amerikan Rüyası"nın sert sorgusunu içeren kitaba oldukça sadık kalan filmde, alıştığımız orta sınıf eleştirisinin ötesinde "hayal kurmaktan vazgeçersek bize ne olur" sorusuna da yanıt aranıyor.
Birbirlerine aşık olan Frank ve April, evlenip kurulu bir düzene geçerek iki de çocuk yaparlar. Frank, eskiden babasının çalıştığı tarım makinaları satan bir şirkette sevmediği bir işte çalışırken, oyunculuk hayalleri suya düşen April mutsuz bir ev kadınına dönüşür. April, birbirlerinden uzaklaştıklarının farkındadır, mutsuzdurlar. İçinde yaşadıkları dünya, mavi panjurlu şirin evlerine, bütün konforuna ve lüksüne karşın onları tatmin etmiyordur. April cesurca bir karar alır ve herşeyi bırakıp bir zamanlar Frank'ın hayali olan Paris'te yaşamalarını önerir. Evet Paris belirsiz ve bilinmeyendir, ancak yine de hayallerinin peşinden gitme şansıdır. Aldıkları bu karar, hiçbir zaman buna cesaret edemeyecek yakın arkadaşlarını ve komşularını rahatsız eder.
Film, "hayallerimiz elimizden alınırsa geriye ne kalır?" sorusunu merkeze alarak; aile olmak, anne ve baba olmak, başarı, kariyer ve bunlar için göze alabileceklerimizin bir dökümünü yapıyor. Dramatik şekilde hayal etmekten uzaklaşan bir çifti nelerin beklediğini ilmek ilmek örerken, elimizde kalan boşlukla baş etmenin ne kadar zor olduğunu gözler önüne seriyor.
09 Temmuz 2020
Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir
08 Temmuz 2020
Fargo
07 Temmuz 2020
Herkes gider Mersin’e ben giderim tersine
06 Temmuz 2020
Ennio Morricone de gitmiş
Kadın kahramanlar anlaşılmak istiyor
![]() |
Marcella: Başrolünde Anna Friel'in yer aldığı dizi |